Britanya parlamentosunda vekiller hükümete insan hakları ihlallerinin arttığı gerekçesiyle ‘Türkiye’ye yönelik tutumu sertleştirme’ çağrısı yaptı.
BBC Türkçe’den İrem Köker’in haberine göre ‘partili cumhurbaşkanlığı’nı hedefleyen anayasa değişikliği referandumu öncesinde Türkiye’deki son durumun ele alındığı oturumda, 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL’de kapatılan medya kuruluşları, hapse atılan gazeteciler, görevden alınan kamu görevlileri ve akademisyenlerin yanısıra ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar eleştirilerin odağında yer aldı.
‘Ticaret anlaşmaları insan haklarının yerini alamaz’
Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nden Joan Ryan, Başbakan Theresa May’i Ankara ziyareti sırasında silah anlaşmasına imza atarken, insan hakları ihlalleriyle ilgili iddialar konusunda sessiz kalmakla eleştirdi: “Ticaret anlaşmaları asla insan haklarının yerini alamaz. Hükümet, Türkiye ile ilişkilerinde insan haklarını gündemine almıyor.”
May, ocak ayında Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında 100 milyon sterlinlik bir savunma anlaşmasına imza atmıştı.
‘Türkiye’de yaşananlar komik olmaktan çıktı’
Yine İşçi Partisi’nden Ann Clwyd, Türkiye’deki hükümetin, Britanya’dan aldığı silahları ‘eninde sonunda kendi halkının üzerinde kullanacağını’ öne sürdü: “Dört Türk arkadaşım buraya sürgüne geldi. Çünkü Erdoğan tarafından mitinglerde hedef gösterildiler ve can güvenliklerinden endişeliler. Türkiye’de birçok akademisyen, gazeteci ve yazar, sıranın kendilerine ne zaman geleceğini soruyor.”
İktidardaki Muhafazakar Parti’den Sir Edward Garnier, Türkiye’yle ilgili 2015 yılında yayılanan bir raporun yazarları arasında olduğunu ve o dönem Türkiye’deki bazı basın organları tarafından ‘Fethullah Gülenci olmakla suçlandığını’ hatırlatarak Türkiye’de yaşananların ‘komik olmaktan saçma olmaya’ doğru evrildiğini söyledi.
Kaynak : http://www.diken.com.tr/