GÜNDEM – ARŞİV

Yardım çeklerini yakınlarına dağıtmış!

Arınç’tan şok suçlamalar…

AKtroller birbirine girdi..

Apple Glass üretimi için hazırlıklar başladı

İmamoğlu’na iki yıl yedi ay hapis: ‘Siyasi yasak’ süreci başladı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın sekizinci duruşmasında hüküm açıklandı. Mahkeme, İmamoğlu’na ‘kurul halinde çalışan kamu görevlilerine hakaret’ suçlamasıyla iki yıl yedi ay 15 gün hapis cezası verdi.

İmamoğlu’nun Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinde düzenlenen haklardan da yoksun bırakılmasına hükmedildi. Bu haklar arasında seçme ve seçilme hakkı ile TBMM üyeliği, devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimindeki kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet halleri de yer alıyor. Söz konusu yoksun bırakma, verilen cezanın süresiyle sınırlı. Mahkemenin kararı Yargıtay’da kesinleşirse İmamoğlu denetimli serbestlikten yararlanarak cezaevinde kalmayacak.

İstanbul Anadolu 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya çok sayıda CHP’li milletvekili, bürokrat ve belediye başkanının yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu da katıldı.

Adliye binası içinde çevik kuvvet polisleri ve özel güvenliklerin yoğun güvenlik tedbiri aldığı duruşma çok küçük bir salonda görüldü. Salonun yetersizliği nedeniyle çok sayıda avukat ve gazeteci salona girmekte güçlük çekti, birçok gazeteci yerde oturarak duruşmayı takip etti.

Planlanan saatinde başlayan duruşmada hâkim Mehdi Komşul, bir önceki celse İmamoğlu’un avukatlarınca yapılan reddi hâkim itirazının reddedildiğini açıkladı.

‘Reddi hâkim itirazı bir kere daha incelensin’

İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, reddi hâkim itirazının Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 31’inci maddesine göre bir kez daha ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etti. Hâkim Komşul, itirazın daha önce sonuçlandırıldığını, yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.

‘Soylu tanık olarak dinlensin’

Avukat Polat, dava dosyasıyla ilgili mütalaa hazırlayan hukukçularla İmamoğlu’nun danışmanları Murat Ongun ve Necati Özkan’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Avukat Polat, Soylu’nun hakaretin kendine yapıldığını söylediğini ve şikayette bulunduğunu da hatırlattı. Polat, Soylu’nun da tanık olarak dinlenmesini istedi. Mahkeme, Murat Ongun ve Necati Özkan’ın tanıklığını kabul etti.

Mahkeme huzurunda ifade veren Murat Ongun şunları söyledi: “Bir toplantı esnasında çok sayıda gazeteci arkadaşımız sabah saatlerinde Soylu’nun yaptığı açıklamada İmamoğlu’na ‘Ahmak‘ dediğini hatırlattı. İmamoğlu’nun yanıt verip vermeyeceğini sordular. Ben de başkana sordum. O da ‘Bu çok yakışıksız bir ifade, yanıt verelim’ dedi. Ben de gazeteci arkadaşları arayıp davet ettim. Onlar da sordukları soruda Soylu’yu işaret etti. Açıklamanın ardından toplantıya devam ettik. Başkana ‘Bakana acaba ağır mı konuştunuz’ dedim. O da ‘Az bile’ dedi. O dönem yaptığı bütün açıklamalar siyasilere yöneliktir.”

‘AKP’li belediye başkanı teşekkür etti’

İmamoğlu’nun 2013’ten bu yana siyasi danışmanı ve kampanya yöneticisi olduğunu söyleyen Necati Özkan da Soylu’nun hedef aldığı Fransa’nın Strasburg kentindeki toplantıyla ilgili bilgiler verdi. Özkan, bu toplantıya Kocaeli ve İzmir gibi çeşitli belediye başkanlarının olduğu 14 kişilik bir heyetin de davetli olduğunu söyledi. Özkan, konuşmasından sonra AKP’li Kocaeli Belediye Başkanı olmak üzere Türkiye heyetinin ve çok sayıda Avrupalı siyasetçi konuşma için İmamoğlu’na teşekkür ettiğini aktardı. Özkan, İmamoğlu’nun Soylu’ya yanıtının gazetelerde ‘İmamoğlu Soylu’ya cevap verdi’ şeklinde haber olduğunu da belirtti.

Uzman mütalaasını duruşmada okudu

Tanık beyanlarından sonra hâkim Komşul, İmamoğlu’nun avukatlarının sunduğu bilimsel mütalaaları incelediklerini söyledi, ama daha sonra mahkemede okumaya başladı. Avukat Kemal Polat’ın araya girmesi üzerine mütalaanın sonuç kısmına atladı. Mütalaanın okunmasından sonra İmamoğlu’nun ‘ahmak’tan kastının Soylu olduğu açıklaması üzerine Soylu’nun yaptığı açıklamanın bulunduğu CD mahkeme salonunda dinlendi.

Tüm talepler reddedildi

Duruşma savcısı Furkan Okudan, geçen celselerde taleplere ilişkin mütalaaların gerekçelerinin tutanaklarda olduğunu söyledi. Savcı Okudan, dosyaya sunulan hukuki mütalaanın da incelendiğini kaydetti. Okudan, uzman tanık olarak dinletilmesi istenen hukukçuların görüşlerinin raporda yer aldığını aktardı ve soruşturmanın derinleştirilmesine dair bir talebinin olmadığını söyledi. Soylu’nun tanık olarak dinlenmesi talebine yönelik de bir derinleştirme talebinin olmadığını belirtti.

Hâkim Komşul, uzman tanık olarak dinlenmesi istenen hukukçuların tanık olarak dinlenmesinde ‘yarar olmadığını’ belirterek talebi reddetti. Soylu’nun tanık olarak dinlenmesi talebi de ‘konuşmalarının dava açıldıktan sonraki süreci ilgilendirmesi ve mahkemenin önüne gelen davayla bağlı olması’ gerekçeleriyle reddedildi. Hâkim Komşul, avukatların yazılı beyanda bulunmak için istedikleri süre talebini de reddetti. Bunun üzerine savcı Okudan, esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı.

Avukat Kemal Polat, esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için makûl bir süre istedi. Avukat Gökhan Günaydın da Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan kişilerin hazırladığı mütalaanın savcının mütalaasıyla taban tabana zıt olduğunu söyleyerek süre istedi. Hâkim Komşul, mütalaaya karşı savunmaların hazırlanması için yeterli sürenin bulunduğunu belirterek talebi bir kez daha reddetti ve İmamoğlu’nun avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için saat 16:00’ya kadar ara verdi.

Savunmaya üç saatlik ‘makûl’ süre

Üç saatlik aradan sonra yargılamaya devam edildi. İmamoğlu’nun avukatları, Soylu’nun muhalefete dair hakaret içerikli açıklamalarından örnekler verdi. Beyanların tamamlanmasından sonra mahkeme yaklaşık yarım saatlik bir hüküm arası verdi. Aradan sonra hükmünü açıklayan hakim, İmamoğlu’nu iki yıl yedi ay 15 gün hapis cezasına mahkûm etti. İmamoğlu’nun Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinde düzenlenen haklardan da yoksun bırakılmasına hükmedildi. Bu haklar arasında seçme ve seçilme hakkı ile TBMM üyeliği, devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimindeki kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet halleri de yer alıyor. Söz konusu yoksun bırakma, verilen cezanın süresiyle sınırlı.

Karar kesin değil

İmamoğlu’na verilen mahkumiyet kesin değil. Yerel mahkemenin kararı istinaf mahkemesinin ve Yargıtay’ın incelemesinden de geçecek. Karar Yargıtay’da kesinleşirse kesinleşirse İmamoğlu denetimli serbestlikten yararlanacak ve cezaevinde kalmayacak.

Davadaki süreç nasıl gelişti?

Yerel seçimlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘ahmak’ ifadelerine İmamoğlu’nun “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” yanıtını vermesi sonrası dava açılmıştı.

İmamoğlu’nun o dönem Yüksek Seçim Kurulu başkanı olan Sadi Güven’le 10 YSK üyesine yönelik ‘kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret’ suçunu işlediği iddiasıyla 15 ay 15 günden dört yıl bir aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İmamoğlu’ysa ‘ahmak’tan kastının Soylu olduğunu söylemişti.

Haziran ve eylülde görülmesi gereken duruşmalar ertelenmişti.

11 Kasım’daki duruşmada hakim de ”Sözlerin muhatabı Soylu” dedi. Hakimin savcıdan esas hakkında mütalaa istemesi üzerineyse avukatlar reddi hakim talebinde bulundu. Savcıysa mütalaasında İmamoğlu hakkında en üst sınırdan ceza talep ederek siyasi yasak istedi.

Üst mahkeme olan Anadolu 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi de önceki hafta, İmamoğlu’nun avukatının yaptığı reddi hakim talebinin reddine karar verdi.

Kaynak : Canan Coşkun – diken.com.tr

  

  

  

SİTE İÇİ ARAMA

Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

Intel Core i9-10900K hız aşırtma rekoru kırdı!

Soylu’nun sözlerine sert tepki

iPad Pro 2020 inceleme!