Yardım çeklerini yakınlarına dağıtmış!Arınç’tan şok suçlamalar…AKtroller birbirine girdi..Apple Glass üretimi için hazırlıklar başladı
|
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davada, iktidar medyası tarafından FETÖ’cülükle suçlanan hâkimin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la fotoğrafları çıktı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davada, ‘siyasi telkin’ altında bulunduğunu söyleyen hâkim Hüseyin Zengin’in, 17 Aralık’tan sonra AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la fotoğrafları çıktı.
11 Nisan 2014’te başbakan olarak görev yapan Erdoğan, Avukatlar Haftası kapsamında Hukukçular Derneğinin düzenlediği Hukuk Okulu 2. Sertifika Töreni’ne katıldı. Törende, 17 Aralık operasyonları sonrasında, o dönem “Gülen Cemaati” olarak adlandırılan FETÖ’ye sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, “Silahların gölgesinde darbe yapma dönemi kapanınca vesayet düzeninin aktörleri yargı üzerinde bir kısım müdahalelerde bulunmak istemişlerdir.
Cumhuriyet’in eski genel yayın yönetmeni Can Dündar, gazetenin yazar ve yöneticileri hakkında hazırlanan iddianamede yer alan suçlamaları yanıtladı.
Gazetenin son üç yılda 90 yıllık geçmişinin ve kuruluş felsefesinin tam aksi yönde değişime uğradığı öne sürülen iddianamede, Can Dündar’ın genel yayın yönetmenliğine getirilmesinin ardından gazetenin ‘FETÖ/PDY,’ PKK/KCK ve DHKP-C lehine çalışan bir yayın organına dönüştüğü savunulmuş, zanlıların ‘FETÖ’nün mesajlaşma programı olduğu öne sürülen ‘ByLock’ kullanıcılarıyla görüştüğü yer almıştı.
ABD’li yazar Rubin, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında paylaşımlar yaptı. Yandaş Cem Küçük, Rubin’e, ‘Bu alçağı ne yazık ki ciddiye almak lazım’ diyerek cevap verdi.
ABD’li neo-con yazar Michael Rubin sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında Türkçe paylaşımlar yaptı.
Rubin, “Recep Tayyip Erdoğan, artık yolun sonuna geldi. Erdoğan yolsuzluklar yapmasa ve cehalet içinde olmasaydi, insanlar kendisine hakaret etmezlerdi” dedi.
Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturmada, Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen ve firari Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ün de aralarında bulunduğu altı kişi hakkında yakalama kararı çıkartılması talep edildi.
Agos’ta yer alan habere göre, savcının talebinde şu ifadeler yer aldı: ‘‘Dink cinayeti, Fethullah Gülen’in kontrolünde sapkın dini inançları referans alarak başka bir düzen getirmek, yasama yürütme, yargı ve diğer tüm devlet kurumlarını, Silahlı Kuvvetler ve Emniyet teşkilatını denetimlerine almak için şiddet içeren bir başlangıç eylemidir. Dink cinayeti eylemini gerçekleştiren bir kısım kamu görevlilerinin, eylemi başından sonuna kadar planlayıp icrasına yol açtıkları ve denetledikleri, cinayetin işlenmesine nezaret ettikleri, eylemi gerçekleştirecek potansiyel şüphelileri bildikleri halde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda Dink’in öldürülmesini engellememişler, aksine suça iştirak etmişlerdir.’’
Almanya, ilişkilerin her geçen gün gerginleştiği Türkiye’nin ülke içindeki casusluk faaliyetlerini artırdığını açıkladı.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı imamların camilerinde görevli bazı imamların Gülen Cemaati hakkında Ankara’ya bilgi notları göndermesi iki ülke arasında ‘casusluk’ gerilimine yol açmıştı. Söz konusu imamların muhalif ve Kürt kökenli Türkiyelileri de takibe aldığı belirtiliyordu.
Son olarak hükümet yetkililerinin referandum toplantılarının birer birer iptal edilmesiyle gerginlik iyice tırmanmıştı.
Kazan, bazı isimlerin korunmasına karşı HSYK’ya dilekçe verdi.
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ve Avukat Turgut Kazan, Gülen cemaati yapılanmasının gerçekleştirdiği kumpasların başrol isimlerinin hâlâ korunduğunu söyledi.
Eski Cumhuriyet Başsavcısı ve CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, Avukat Turgut Kazan ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek, “FETÖ ile mücadele” söyleminin aksine Gülen Cemaati yapılanmasının düzenlediği ifade edilen Van, Erzincan, Erzurum kumpaslarında başrol oynayan isimlerin korunduğunu ifade etti.
FETÖ ve PKK propagandası iddiasıyla tutuklanan muhabirimiz Ahmet Şık, FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkan OdaTV davasının karar duruşmasında savunmasını yaptı. Ahmet Şık tarihe geçecek savunmasında Cumhuriyet’i susturma operasyonundan, 15 Temmuz darbe girişimine kadar pek çok noktaya değindi. Duruşmada karar çıkmadı, dava 12 Nisan’a ertelendi.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 13 sanıklı Odatv Davası’nın bugünkü duruşmasında tüm sanıklar ve avukatlar, savcının beraat talep ettiği mütalaasına ilişkin son sözlerini söylediler. Son sözler sonrasında mahkeme, heyetin değişmesi ve dosyanın kapsamlı olması nedeniyle duruşmayı 12 Nisan’a erteledi.
Yalçın Küçük: Parayı kazanan Soner Yalçın ama ben birinci sanığım.
Odatv davasının bugünkü duruşmasında söz alan gazeteci Ahmet Şık, soruşturmayı yürüten Gülen cemaati mensubu polis, hâkim ve savcıların tutuklu ya da firari olduğunu hatırlattı, “Bu cemaate destek veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da yargılanmalı” dedi. Mahkeme başkanı ise bu sözlerin mahkemenin konusu olmadığını ifade ederek, tutanağa geçmedi. Bunun üzerine tartışma yaşandı. Mütalaasını hazırlaması için savcıya süre veren mahkeme heyeti, duruşmayı 21 Ekim saat 10.00’a erteledi.
İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, 13 sanıklı Odatv Davası’na bugün devam edildi.
Avrupa Konseyi Başkanı Thorbjorn Jagland, Türkiye’deki darbe girişimini kınadıklarını ancak Türkiye’nin de hukukun üstünlüğü prensibine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartlarına uygun hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Bugün Türkiye’ye giden Jagland Ankara’da ilk olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla bir araya geldi.
Jagland görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, darbe girişimine karşı Avrupa Konseyi ve şahsı adına Türkiye’ye destek için Ankara’da olduğunu söyledi.
Girişimi “şoke edici” olarak nitelendiren Jagland, 1980 darbesi sonrası Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alındığını hatırlattı.
Gülen cemaatine yönelik operasyonlar kapsamında Kaynak Holding bünyesindeki 19 şirkete mahkeme kararıyla kayyum atandı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, FETÖ’ye (Fethullahçı Terör Örgütü) finansman sağladığı gerekçesiyle, bünyesinde 8 bin 53 çalışan bulunan Kaynak Holding’e ait 19 şirketin yönetimine kayyum atandı. 7 kişilik kayyum bu sabah itibariyle Kaynak Holding’in merkez binasına girdi.
|
Intel Core i9-10900K hız aşırtma rekoru kırdı!Soylu’nun sözlerine sert tepki
|